4 Nisan 2012 Çarşamba

DANDY HAKKINDA ÇOK AZ ŞEY

     Programın sonunda gece gece o hamburgeri yiyerek canımın tost çekmesine sebeb oldunuz ve evde tost malzemesi olmamasından dolayı zeytin ve ekmek yememe neden olduğunuz için sizi kınıyorum. Hele hele dandyliği dinleyip belgeselde para yakıldığını gördükten sonra zeytin-ekmek ikilemi beni şuan ne hala soktu siz düşünün.
     Okan Bayülgen'in hiç alakamız olmayan varlığından bihaber olduğumuz bir konuya bile bizi içine sokmayı başarması bu adamı neden takip ettiğimizin bir örneğidir.
     Programın başında şemada göreceğiniz üzere uzun saçlı adam sözü aldı. Saçları gibi uzunca anlattı. Bir ara Fransızca konuştuğundan şüphelendiğim abiye gelen ''Uzun saçlı adam anlamıyoruz diye mi yoksa çok bildiğinden mi konuşuyor'' tweeti ile sadece ben anlamıyor değil mişim diye rahatladım.
     Ortadaki kız hiç konuşmayacağını düşündüm bir ara. Programın sonuna doğru söz aldı. Dandylikle pek bağlantısını kuramasam da digital video sanatlarıyla uğraşıyormuş. Vermiş olduğu yvideo.org adlı sitesine girdim. Bir kaç videoyu izledim. Sanırsam şuan o frekansta olmadığım için pek hoşuma gittiğini söyleyemem. Meraklısı çıkabilir yine de girilip söyle bir incelenmesi lazım. yvideo.org
     Barbaros Şansal, biraz daha konuk olursa eğer, eminim ki Önder Açıkbaş ile kıyasıya rekabete girebilir. Ben onun orda olmasından zevk alanlardanım. Mesela; Okan Bayülgen'in uzun saçlı adamın Barbaros Şansal sex konusu açınca programdan ayrılacağını söylemesi üzerine, tam belgesele girilirken Barbaros Bey, uzun şaçlı adama dönüp, bilindik Barbaros Şansal heyecanı ile ''hakketten mi'' demesi dudaklarımın iki yana açılmasını sağladı :) Her programda bir şekilde beni böyle güldürebiliyor.
     Şair / çevirmen amcaya gelince, aklımda bir şey yer etmedi.
     Tayfun Serttaş'ı (kahverengi ceketli alınmış kaş) görünce yaşayan dandy olarak programa katıldı sandım. Tip olarak uygun olduğunu düşünüyorum. Fakat yanılmışım. Kendisi eskiden çekilmiş fotoğrafları derleyip her studyoya ayrı bir kitap oluşturmuş. Yaptığı işin bir kaç örneklerini gördük, benim hoşuma gitti. İnternet sitesini bizimle paylaştı, heyecanla tıklayıp girdim. Tamamen hayal kırıklığı, site baştan aşağıya İngilizce. Ben bu adını koyamadığım İngilizce merakına karşıyım. E abi Türksün bundan utanıyor musun anlamıyorum. Bir Fransız, Rus, Alman sanatçının gir internet sitesine kendi dili ve İngilizce dili yer alır. Demek istediğin ''ben zaten farklı tabakaya hitap ediyorum'' ise, sadece o tabakanın izlediği parayla üyelik isteyen digital tv platformları var. Çıkarsın oraya ''baba iş bu, bla bla bla''... Bence bunu yapabiliyor musun olay bu. Çok kuvvetli ingilizcesi olanlar site : http://tayfunserttas.com/
     Okan Bayülgen'in sağ yanındaki konuğu görünce koca kafalı kravatlı arkadaş dedim. Kendimden bir utandım bir utandım anlatamam. Koca kafalı kravatlı arkadaş yar. doç. dr. prof vıdı vıdı çıkmasın mı?
     Okan Bayülgen'e gelince (ev sahibi, esas oğlan artık ne derseniz) , telefonla konuk olan bayanın Bülent Ersoy dandy midir sorusuna; ''Döndüler ile dandyleri karıştırmayın'' cevabı bir Yılmaz Morgül tweeti sandım :) Ardından gelen ''Bülent Ersoy dandy mi duracaksın'' lafı sonucu teşhisi anında koydum. Okan Bayülgen'in Yılmaz Morgül'le çektirdiği fotoğrafların yan etkisi görülmeye başladı :) Gecenin en iyi tweeti ise @_tekyoldevrim : '' Zengin mücadeleden uzak adama dandy, fakır ve mucadelecıye de gandhı denıyor anlasılan.'' idi.
     Photoshopçulara yapılan eleştiri konusunda haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Ben de bir studyoda photoshop yapmış biri olarak, biz insanların anatomisini değiştirme taraftarı değiliz. Hatta ve hatta sivilce kırışıklık gibi unsurların bile dokunulmaması taraftarıyız. Fakat kadın ya da erkek (her ne haltsa) çektirmiş fotoğrafını; kocaman bir kafa, vücut da iricene başıma dikilip; şuramı incelt, buramı incelt, burnumu hokka yap, dişlerimi parlat, diye diye başımın etini yerler yapmazsan da işi bilmiyorsun derler. Ben, adaptasyon sağlayıp aramıza yerleşmiş bir su aygırını taş bi hatun yaptığımı biliyorum. Neymiş? facebokuna koyacakmış! Bizler bu durumdan şikayetçiyiz. Konu bir şarkıcının albüm kapağı fotoğrafı olunca size hak veriyorum. Bizim gibi yerel olarak bu işi yapanları kast etmediğinizi varsayıyorum.
     Okan'ın gözlükleri ben dandyim der gibiydi. Abdullah telefona bağlandığında konu ciddileşti. Okan gözlüklerini çıkardı ciddi ciddi konuşmaya başladı. Gözlükler orda dandyliği temsil ediyordu ve dandylik ciddiyeti kaldırmıyordu. Dandylikten çıkardığım budur. Ama doğru ama yanlış...
     Not: Bu yazıda anlatılan kişi, kurum ve kuruluşlar tamamen hayal ürünüdür. Gerçek kişi, kurum ve kuruluşları yansıtmamaktadır. Yazılanlar sadece beni ilgilendirir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder