26 Nisan 2015 Pazar

Periscope

     Aynaların belli açılarda ve yüzleri birbirlerine bakar halde, altlı üstlü gelerek, denizaltılarda içeriden dışarıyı görmeye yarayan düzenektir, periscope. Bu mantığın tam zıttı olarak ele alınan, yani anlık görüntüler ile içerideki olan bitenleri dışarıya aktaran sosyal medyanın yeni mecrası "Periscope"...

     iOS işletim sistemindeki (yakında Android'de) akıllı telefonlarda kullanıma sunulan Periscope'u ilk gördüğümde "bi arkadaşa bakıp çıkmadan" olmaz diye düşünüp uygulamaya daldım. Twitter hesabınızla kolayca hesap oluşturabiliyorsunuz. Hesabınızdan anlık canlı yayınlar yaparak, tıpkı Twitter'da olduğu gibi takipçilere sahip olabilirsiniz. Böylelikle daha sonraki yayınlarınız takipçilerinize bildirim olarak gider yayınlarınızı sizi takip edenler kaçırmamış olur. Yayınlarınızı kaydetme şansınız da olduğundan kendi arşivinizi oluşturabilirsiniz. Yayınlarınız global bir hal de alabilir. An an saniye saniye sizi kaç kişi izliyor görebilirsiniz. Belli evlere yerleştirilen reyting cihazları gibi değil! 

     Uygulama, Hürriyet'ten Ahmet Can Sit'in haberine göre "Gezi"den fikredilmiş. İran'lı Kayvon Beykpour; 2013 Haziran'ında İstanbul'da insanların Gezi  Olayları'nı sansürsüz yayınlama çabalarını görmüş. Halbuki biz ne güzel genel kültür seviyemizi arttıran penguenli belgeseller izliyorduk. Haberi yok garibim İranlı'nın. Amerika'ya dönünce de ortağı ile Periscope'u geliştirmiş ve 200 milyon $'a Twitter'a satmış.

     Türkiye'de ve dünyada milyonlarca dolar ve eurolar harcanarak alınan spor karşılaşmaları yayın haklarına karşılık elinde biletin ile maça girip akıllı telefonun ile canlı yayın yapabilir. Büyük büyük kanal binalarının şaşalı canlı yayın stüdyolarına karşılık elindeki akıllı telefon ile canlı yayın yapabilir. Terör örgütleri de infazlarını canlı canlı gösterebilir. Gelişme çağındaki bi çok çocuk kendini kolayca ifşa etmekte ve çocuk pornolarına da kolay ortam oluşturabilir. Bu uygulamada neyi ne kadar kontrol edebiliriz bence bunu iyi tartışmak lazım. 

     Türkiye'de canlı yayın bağlantıları, Avrupa ülkelerindeki yayınlara göre çok kopukluk yaşamakta. Sabredersek 4G yerine 5G'ye geçtiğimizde artık canlı yayın araçlarına bile gerek kalmayacak. 

     Magazin programlarında bile, ünlülerin yaptığı yayınlardan dolayı Periscope yer almakta, gazetelerde haber olmakta Periscope... "Bu yazıyı bile Periscope için yazmışsın amk" diyorsun, deme. Ben golümü sona sakladım. 

     Yıllarca adam bağırdı. "Koca koca tv binaları yapmaktan artık vazgeçin". "Artık herkesin bir medyası var" dedi de durdu Okan Bayülgen. Herkes o zamana daha çok var gözüyle baktı ama bak ufak ufak geliyor işte. Ceyhun Yılmaz radyo programının müzik ya da reklam aralarında ustream üzerinden canlı yayın yapmaya başladı. Hatta sonra PACYA adı altında oluşum gerçekleştirdi. Hatta ve hatta yanlış hatırlamıyor isem paralı bir medya patronuyla bu işi markalaştırma olayına bile kalktı ama ileri görüşlü medya patronu kabul etmedi.

     Bizim paralılar beğenmez, İran'lı Kayvon voleyi vurur...

19 Nisan 2015 Pazar

Aslında #HepimizBeyzayız

     Uzun bi aradan sonra tekrar yazmaya başlıyorum. Bu satırlara tıklamadığım her bi karakter sayısı kadar o kadar pişmanım ki anlatamam. Artık siz değerli okurlarım ile daha iç içe olacağım.
     Yazıya bu denli riyakâr başlamayacağım tabi ki. Zira beni yazmaktan alan herhangi bir şey yoktu. Üşengeçlik, götümü kaldıramamak falan filan blogumdan uzak kalma sebebim. Herkes gibi; başımı kaşıyacak bi zamanım da yok cümlesi de değil. İnsan yirmi dört saatlik zaman diliminde okumaya ve yazmaya illa ki zaman ayırabilir. Cinsel organımıza bile özel zaman ayırmıyor muyuz sonuçta?
     Ritüellerim vardır benim. Hayatımda önemli dönem arz eden sınav geceleri Okan Bayülgen izlerim. Bu ritüel iki bin altı yılındaki öğrenciyi önce pozisyona sokma sonra da yerleştirme sınavı ile başladı. Yarın (Pazar saat 9:30) da Açıköğretim Fakültesi'nin son sınıfına geldiğim vize sınavım var. E geleneği bozmak olmaz dimi ;)
     Daaaat daaaat daaaat... İlk reklam arası dönüşünden sonra programa Beyza bağlandı. Tanıdın dimi o Beyza'yı? Bana hayır deme. Nasıl tanımazsın? Sen Beyza o Beyza, ben Beyza o Beyza, annenin kısır gününe gelen gözlükleri burnuna gelen Beyza teyze o Beyza, babanın dükkanına gelen karısının verdiği iki yumurta siparişini almaya gelen Beyza o Beyza, üniversitede farklı bölümler okusanız da ev arkadaşın Beyza o Beyza... O Beyza, bilimsel bi yaklaşım ile programın Prof Dr'u, deneysel yaklaşımı ile bilinen hidrojen ve oksijeni birleştirme TARZı ile bilinen yarışma programı yarışmacısı Özlem'e bilimsel bir soru sordu. Ardından yüz seksen derece dönüp Okan'a nükleer santral serzenişinde bulundu. (Geyik yeter gari değil mi?)
     Okan Bayülgen, özellikle çocuk olduktan sonra asilikten biraz daha yumuşama evresine geçti diye düşünmedik mi? Şahsen ben düşündüm çünkü ROK kendisine TV'de demediği ağır laf kalmamasına rağmen yıllar sonra kendi programında konuk alması, kendi eliyle meşhur ettiği adamların işten ayrıldıktan sonra kendisine geçirmelerine sessiz kalması, toplumsal olaylarda artık eskisi gibi sevdiğimiz tavrı ile yani arıza haliyle olmaması vs vs... Biz Okan'ı haksızlığa karşı durması ile alıştık.
     Beyza'nın nükleer yakınmasına verdiği cevap ile aslında bu eleştirilere köküne kadar soktu. NTV'de, TV8'de, HaberTürk'te bir çok tematik program yaptı. Kaç kişi izledi? Reytinglerde kaçıncı sırada kaldı? Adama aslında biz istediğimiz gibi yaptık, arz talep ilişkisi... Show ağırlıklı programları iyi reyting yaptı demek ki biz böyle istedik. Sadece Show yap ve bizi güldür. Haklısın abi! Haklısın baba! Öyle başa böyle tarak, öyle göte böyle yarrak! Çocuğun olması falan değil. Tam tersi çocuğuna daha iyi bi gelecek daha iyi vatan bırakmak istemez mi insan? Nükleer reklamında gülen çocuklar değil gerçekler... 
     Beyza'lar(!) gelecek, Okan'ın değil bizim elimizde! Zira torunlarımız bu yarımadadan başka adalara kaçmak zorunda kalabilir. Kimisi ünlü kimisi gönüllü olarak!