Enver Aysever'in sunduğu CNN Türk'ün sevimli programlarından Aykırı Sorular'da Okan Bayülgen varmış. Enver'in de dediği gibi programa en uygun konuk Okan olunca kaçırmama rağmen YouTube kardeşim sağ olsun hemen bugün tekrarını izledim. Bu gün eskisi kadar ateşli ilişkimiz kalmayan blog sayfama ziyaret etme düşüncem yoktu. Ama bu adamı dinleyince gençlik ateşim devreye giriyor ve kan dolaşımı beynime vurup deli fikirler oluşuyor.
Programın en güzel yanlarından biri şu ki, ön sevişmeyi neredeyse hiç yapmayıp direk konuya dalması. Yanlış anlaşılmasın ön sevişme sevmediğimden değil. Ön sevişme uzun tutulunca olay erken bitiyor ona sinir oluyorum. Hardcore bir program beklentimi tam manası ile karşıladı diyemem. Çünkü nasıl desem adam o kadar tematik program yaptıktan sonra akılda sadece ''Kına Gecesi'' programı kalıyorsa -üzgünüm ama- algılama kanalları ile ilgili şüphelerim olur. Kimse izlemez, ilgilenmez, siklemez denilecek bir konuyla program yapabilmek marifet. Zaten bunu yapabildiği için farklı/aykırı bir adam.
Sanat ve sanatçının ahlaksızlığından bahsedildiğinde çok harika sözcükler döküldü Okan'ın ağzından aklımda kalan en güzelleri de ''Sanatçı dediğin; kafası boş, koşullanmış, her türlü yasakla yaşamaya alışmış bir ahlaklı değil, ahlaksızdır. Sanatçı toplumun folklörüne, inancına, geleneklerine, saygı duyar, sahip çıkar ve onları geliştirmek için uğraşır.'' En iyi ahlak budur işte. Farkında olmak. Bu toplumun bir parçası olan ve arkasından milyonları sürükleyebilecek kişiler bu bilinçte olmalıdır. Üstlerinde çok büyük bir yük var bu noktada. Çünkü biz heyecanlı, kanı deli bir milletiz ve toplumsal dokunulmasını istemediğimiz bağzı noktalarımız var. Bunu anlayabiliyor isen işte o zaman bu toplumun lideri olursun ve bir çok düşünceyi kişilere öğretebilirsin ve toplum senin istediğin düzeye gelir.
Gezi olayları ile ilgili sorular, programın hatırı sayılır zamanını aldı. Yahut bizim de ilgimizi çektiği ve yakın gündem olduğu için bana uzun gibi geldi. Okan bir açıklama yapmadan önce İzmir'de sevdiğim bir abi ile konuşurken bu gezi olaylarını ikimizin de ortak yorumu ''eğer bu protestolar yazın değil de kışın olsaydı bu kadar olmazdı''. Öyleydi çünkü sen hayır canım ne alakası var kafasında isen bence gezide hiç bir şehirde tam anlamı ile olayın içerisinde değilsindir. İstanbul'daki protestoları ustream haricinde bilmiyorum. Çünkü orada değildim. Bi penguenle aşk yaşıyordum! İzmir'de gündüz millet işinde gücünde, akşam olunca arabada kornalar, camlarda tencere/tavalar, Alsancak'ta caddede güzel kızlarla/yakışıklı erkeklerle birlikte yürümeler... Eğlenceye dönüştü. Aslında zaten öyle başladı ve eğlence nedendir bilinmez kabusa döndü. Kendi polisimiz, korumakla yükümlü olduğu, bu yüzden maaş aldığı kendi vatandaşını jopladı, tekmeledi, tokatladı, saçını çekti, gözünü çıkardı, vurdu! İşler çığırından çıktığında Okan'ın bu noktada ''Allah Allah saldırın'' mı demesini bekliyordunuz. Artık onun da bir evladı var ve bu büyük bir vicdan olmalı. O yada başka bir ünlü yüzünden kışkırtma sonucu hayatını veya uzvunu kaybeden biri için nasıl vicdan azabı olurdu. Düşünebiliyor musunuz?
Tam hardcore olmasa da sonlarına doğru daha sertleşti! Orgazm tam anlamıyla güzel oldu! ''Ben korkmam! Ben hiç korkmadım, özür dilemedim, hep gurur duydum.'' Herkesi bilmem ama zaten bu duruşun ile gençlerin bir numaralı arkadaşı olmaya devam edeceksin baba! Toprak, tohum, ağaç partileri kurulur mu bilemem de tarikat kur müridin olayım :) Özür dilemek için ise hiç yaşlanma!
Acun olayına gelmişken. Orgazm sonrası, yüzde ekşime olur ya hani...
Neyse ben bi sigara içeyim.
3A Cevaplar
Asi/Ateşli/Aykırı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder